Tekstil Terimleri
Açık en: Kumaşın enine açık hali
Açık Elyaf: Liflerin herhangi bir işleme girmeden önceki düzgün olmayan durumu
Açık Uç İplikçiliği (Open – end) : Öteki sistemlere göre daha hızlı, gelişmiş yeni bir iplik eğirme yöntemi. Kaba ve orta numaralı ipliklerin üretiminde, teknik ve ekonomik açıdan üstünlükleri vardır. Open – end sisteminin adı “açık uç” sistemi olarak Türkçeleştirilmiştir.
Asorti: Kumaşın konfeksiyonda bedenlere göre ayrılması ve ona göre kesilmesi
Ağartma: Kasar, kasarlama, kastarlama veya beyazlatma da denir. Başta pamuk olmak üzere keten, ipek ve yün elyafa ve bu elyaftan yapılmış tekstil ürünlerine parlak bir beyazlık kazandırmak ya da tekstil ürünlerinin daha açık ve parlak renklere boyanabilmesini sağlamak için uygulanan beyazlatma işlemi.
Apre : Son işlem, bitim veya son terbiye işlemleri de denir. Tekstil ürünlerinin özelliklerini, tutumunu ve görünümünü geliştirmek, kullanım amaçlarına uygun bi yapı kazanmalarını sağlamak için, ön terbiye ve renklendirme işlemlerinden sonra yapılan işlemlerin tümü. Şardonlama, kalandırlama gibi mekanik bitim işlemleri olduğu gibi, buruşmazlık, yumuşatıcılık gibi kimyasal bitim işlemleri de vardır.
Açık En: Kumaşın enine açık hali. Açık en kumaşlar rulolara sarılı satılırken tüp kumaşlar dikdörtgen-kare paketlerde satılır.
Basit Bükümlü İplikler: İki, dört ya da altı ipliğin bir arada S ya da Z şeklinde bükülmesi ile oluşturulan iplikler dir.
Baskı: Kumaşın yüzeyini süslemek için bir araç kullanılarak yapılan yerel boyama.
Boyama: Tekstil liflerinin türlerine, şekillerine ve boyarmaddenin kimyasal özelliğine göre değişen, mekanik ya da kimyasal yöntemlerle, ısı ve su devinimi yardımıyla boyarmadde moleküllerinin belirli bir sürede boya banyosundan elyafa geçerek bağlanmaları ile gerçekleşen renklendirme işlemi.
Boyarmadde: Belirli ortamlarda çözünerek çözeltiye renk veren, doğal ya da sentetik madde
Boyarmadde Haslığı: Tekstil ürünlerinde kullanılan doğal ve sentetik boyarmaddelerin kullanıldıkları ortam ve diğer dış etkilere karşı niteliklerini koruma gücü. İki tür dış etki vardır: 1. Işık, su, yıkama, ütü, sürtünme, ter gibi günlük kullanımdan gelen etkiler; 2. Kasarlama, dinkleme, merserizasyon, klorlama, asitleme, karbonizasyon gibi üretim sürecinde kumaşa uygulanan işlemlerin etkileri
Bükme: İki ya da daha fazla ipliğin birbirleri üzerine bükülerek birleştirilmesi işlemi
Büküm: 1. İplikleri oluşturacak elyafın sarmal biçimde, ipliğin ekseni etrafında döndürülmesi sonucu elde edilen biçim. Bu işlemle, liflerin sıkıca birbirine yapıştığı, sağlam ve düzgün bir iplik üretilir. 2. Bir seferde bükülmüş ip miktarı. 3. İplik bükümünde bir metredeki dönüm sayısı.
Bürümcük: Bürümcük bürümcek de denir. 1. Bükülmüş ham ipekten yapılan bir iç çamaşır kumaşı türü. 2. İpek-pamuk karışımı kumaşlar soğuk, derişik baz çözeltilerinde kısa süre tutulup çalkalanırsa ipek çok az etkilenir, fakat bu kısa süre pamukta kıvrılmalara sebep olur. Bu kıvrımlı görüntüye de bürümcük denir.
Çekim: İplik yapım sürecinde hammadde durumundaki şerit ya da fitili, elyafı düzgün ve koşut bir duruma getirerek inceltmek için, çekme makinelerindeki değişik hızlarda dönen, birbirine teğet olan, eşit çaplı silindirler arasından geçirme işlemi.
Çekmezlik: Çeşitli etkiler karşısında kumaş boyutunun değişmesini önlemek için yapılan bitim işlemi. Bunlar, lif elementleri arasındaki boşlukların üreformaldehid, glioksal, dimetiloletilenüre, diklorpropanol, epiklorhidrin, sulfonyumbetain gibi bazı maddelerle doldurulması; mamulün, selüloz makromolekülleriyle tepkimeye girebilen bifonksiyonel bileşiklerle işlem görmesi; bitim işlemleri sırasında kumaşların fazla gerilme ve çekilmesinden kaçınılması ve sanforizasyon işlemi gibi önlemlerdir.
Çekme testi: Kumaşın yıkandıktan sonra enine, boyuna çekmesinin ve dönmesinin testi
Denye : 9000 m uzunluktaki ipliğin inceliğinin gram cinsinden ağırlığıyla bağlantılı anlatımıdır. İpliğin 1g’ı 9000 m ise inceliği bir denyedir. Daha çok doğal ipek, yapay ve sentetik elyaf için kullanılan bir ölçü sistemidir.
Desen: Tekstil ürünlerinin yüzeylerinde basma ve boyama teknikleriyle, ana yapılarında dokuma ve örme teknikleriyle, çizgi, leke, renk, biçim, doku, örgü ve düğüm gibi öğeler kullanılarak oluşturulan somut ve soyut görüntüler.
Eğirme Makinesi: Gereken bükümü vererek fitilleri iplik haline getiren makine.
Eğirmek: Yün, pamuk vb. lifleri bükerek iplik yapma işlemi.
Ekose: Canlı renkli, geniş kareli desende bir kumaş türü
Elastan Elyaf: Poliuretan elastomer elyafın uluslararası sözleşmelerdeki adı. Esneme özelliği ve yırtılmaya direnci çok yüksek bir elyaf. Yırtılmadan %500-800 uzatılabilir. Çekme kuvveti kalktıktan sonra başlangıçtaki boyuna kısalır.
Elyaf: Lifin çoğulu. bkz. Lif.
Emprime: 1. Değişik yöntem ve boyarmaddelerle kumaş üzerinde desen basma işlemi. 2. Bu işlemi görmüş ipekli, yünlü vb. kumaş.
Esneklik: Elyafın çekilip bırakılmasından sonra kendiliğinden eski biçimini alabilme özelliği. Değişik liflerin esneme yeteneği de farklıdır. Naylonda %100′e varan esneklik, keten, rami gibi lifler de çok düşüktür.
Fantezi Kumaş: Süslü ve değişik türde kumaş Malzeme, örgü, boya, vb. etkenlerin değişik kullanımıyla alışılmışın dışında bir görünüm verilmiş karamaşık yapılı özel kumaş.
Fiksaj : (Fr. fixation) Sabitleştirme, fikse de denir. Boyacılık ve basmacılıkta, boyarmadde moleküllerinin, kuru ısı ya da buhar ile yapılan, liflerin içinde kalıcı olarak yerleşerek bağlanmasını sağlayan işlem.
Finiş: Kumaşın sevke hazır hale getirilmesi
Ham İplik : Boyama ve terbiye işleminden geçmemiş, doğal renginde bulunan iplik.
Ham Kumaş : Boyama ve terbiye işleminden geçmemiş, dokuduğu tezgahtan çıktığı haliyle bulunan kumaş.
Harelenme: Bir boyama hatası. Kumaş yüzeyinde çizik ya da istenenden farklı renkte çizgilerin oluşması.
Haslık: Tekstil ürünlerinin ışık, yıkama sürtünme vb. etkenlere karşı dayanıklılığı.
Hav : (Ar.) Kumaşların yüzeyindeki ince tüy.
Işık Haslığı: Boyanan ya da baskı yapılan tekstil ürününün güneş ışığına karşı renk direncinin ölçüm sonucu değeri. Işık haslığı, boyarmaddenin grubuna, baskı ya da boyamadaki renk şiddetine, ürünün dokuma ve yüzey özelliklerine bağlıdır.
İndigo: Çivit boyası da denir. Indigofera tinctoria adı verilen bir bitkinin yapraklarındaki “indigotin” maddesinden elde edilen bir doğal boyarmadde. 1897′de Almanya’da sentetik olarak elde edilen indigo, doğal indigonun yerini almıştır.
İnterlok: 1. Kadın dış giyimi, tişört ya da nitelikli spor giyiminde kullanılan örme kumaşlar. 2. Bu kumaşların örüldüğü makinelere verilen ad. İnterlok makineleri yuvarlak, iki raylı (yataklı) kancalı dilli ya da esnek uçlu iğnelidirler. İnterlok örgü, bu makinelerde iğne raylarının karşılıklı olarak yerleştirilmesi, tüm iğnelerin değişimli olarak çalıştırılmasıyla üretilir.
İplik: Dokuma, örme ve dikimin temel elemanı olarak kullanılan, pamuk, keten, yün, ipek, naylon vb. tekstil hammaddelerinin kesiksiz ve kesikli liflerinin birlikte bükülmüş ve çekilmiş durumu.
İplik Boyama: İpliklerin çile, masura ya da bobin halinde daha çok asit boyarmaddeleri kullanılarak boyanması.
İplik Numarasi: 1. İpliğin uzunluğu ile ağırlığı arasındaki ilişkiyi belirten, ipliğin incelik derecesini gösteren değer. 2.Belli amaçla kullanılan sistem ve değerler. “Numara”, “Denye”, “Tex” ipliklerin incelik derecesini saptayan sistemlerdir.
Jakar: 1. Jakar tezgahında dokunmuş kumaş. 2. Elle ya da örgü makinesi ile, jakarlı kumaş örneği yapılan örme işi.
Jakarlı: Jakar tezgahın da, jakar sistemiyle dokunmuş bir tür kumaş.
Jarse: 1. Tek raylı (yataklı), kancalı dilli ya da esnek uçlu iğneli, yuvarlak örgü makinelerinde iğnelerin tümünün çalıştırılmasıyla üretilen bir düz örgü. 2. Jarseden yapılmış ya da esnek örgülü giysi.
Kartela: Bir siparişe ait renk örnekler
Kadife: Yüzeyi havlu parlak yumuşak kumaştır.
Kaşkorse: Bir örgü yüzey türü, iki raylı(yataklı)kancalı dilli ya da esnek uçlu iğneli yuvarlak örgü makinelerinde, yan yana yerleşimli iki farklı ray iğnesinin seçimli olarak çalışmasıyla üretilir.
Kesik elyaf: Değişik boy uzunlukları olan, kesikli iplik yapımında kullanılan kısa lifler(pamuk, yün, vb.)
Krep: İpek, pamuk, yün, viskon gibi değişik elyaf ve bunların karışımı çok bükümlü ipliklerden, değişik örgülerle(bezayagı, saten, krep gibi) dokunan, kendine özgü kıvrımlı görünüşü olan hafif gramajlı kumaşlar. Elyaf, iplik, büküm ve örgü türüne göre değişik adlar alır.
Krep jakar: Jakar desenli krep kumaş.
Krep örgü: Kumaş yüzeyinde karışık, pütürlü bir görünüm ve sistemli bir düzgünsüzlük gösteren örgüler grubu.
Kumaş : Doğal, yapay ve sentetik lif ya da maddelerden, dokuma, örme ya da dokusuz yüzey yöntemleriyle; giysi, döşeme vb. kullanım alanları için üretilen, tabaka biçiminde tekstil ürünü. Üretiminde kullanılan malzemeye, üretildikleri yöreye ve uygulanan yapım tekniğe göre ad alan değişik kumaş türleri vardır.
Kumaş gramajı : Bir metrekarede kumaşın gram cinsinden ağırlığı(g/m2) .Kumaş gramajları, kullanım yerlerine, malzemesine, iplik numara ve sıklığına ,dokuma ve apre işlemlerindeki değişimlere, apre işlemlerindeki hammadde kayıplarına bağlıdır.
Likra: Sentetik elyafın ticari adlarından biri. İlk olarak 1958’de A.B.D.’de üretilen bu elyaftan yapılan ipliğin esneklik ve direnci öteki sentetik ipliklerden daha yüksektir. Esnek kumaş üretiminde kullanılır.
Melanj: Değişik renklerde boyanmış elyafın belli oranlarda karıştırılmasıyla elde edilen kırçıllı renk.
Melanj iplik: Farklı renklerde boyanmış liflerden üretilen iplik.
Merserize: 1.Kimyasal bir yöntemle parlaklık verilmiş pamuk ipliği.2.Bu iplikle yapılmış olan tekstil ürünü.
Metraj: 1. Tekstil ürününün metre olarak uzunluğu. 2.Kupon olmayan, aynı desenin metrelerce devam ettiği basılmış ya da dokunmuş kumaş.
Open-End: Açık Uç İplikçiliği.
Ön apre: Diger işlemlerine hazırlık amacıyla,özellikle ham ürünün yaş terbiye işlemlerine başlamadan önce gördüğü mekanik terbiye işlemleri.
Ön buharlama: Ön fiksaj da denir.Özellikle poliamid kadın çorapları üretiminde kullanılan bir filse işlemi.
Örme : Triko da denir. Tıg, şiş, iğne ya da örme makinesi yardımıyla ve genellikle tek iplik sistemiyle ipliği kendi üzerine çeşitli biçimlerde ilmikleyerek bir tekstil yapısı elde etme yöntemi. Tek iplikli örme ve çözgülü örme olmak üzere iplik veriliş durumuna göre ikiye ayrılır. Makine yapısına göre de düz örme ve yuvarlak örme olmak üzere iki sistemi vardır. Ancak örmecilikte iğne-iplik ilişkisi de önemli olduğundan, iğne ve ipliğin devinimine göre; iğne sabit-iplik devingen, iğne devingen-iplik sabit şeklinde de sınıflandırılır.
Pastal: Üzerine kesim yerleşim planının konduğu, tek katlı veya çift katlı olarak serilmiş birden fazla kumaş katlarından oluşmuş kumaş tabakası
Pamuk: Nemli ve sıcak iklimde yetişen, bir yıllık çalı tipi, tohumundan lif elde edilen bir bitki.
Pamuk ipliği: Pamuktan yapılmış iplik.
Pamuklu: Yalnız pamuk ipliği ya da pamuk ipliğine başka iplikler karıştırarak dokunmuş kumaş.
Pamuklu kumaşlar: Kumaş yapım tekniği ve dokusu ne olursa olsun hammaddesi pamuk olan dokumalara pamuklu kumaş denir. Kumaş tanıtımı ve sınıflandırmasında en geçerli yöntem hammaddesinin türünü kullanmaktır. Pamuklu kumaşlar: diril, diagonal, gabardin, blucin(blue jean), krep, pazen, patiska, kaput bezi, pamuklu jorjet, muslin, organze, vual, santuk etamin, gaz bezi, zefir,tülbent, mermerşahi, basma, poplin, otoman, opal, branda bezi, çarşaflık, gömleklik, pijamalık.
Parça boyama:Kimi tekstil ürünü ve parçalaranın boyanmasında uygulanan bir yöntem.
Parlaklık: Yüzeyinin parlak olması kumaşın çekiciligini arttıran olumlu bir özelliktir. Kaba yüzeylere gelen ışınlar yüzeye göre değişik açılarda yansır. Parlaklığı veren yansıyan ışıkların aynı açıda olmasıdır. Kumaşlarda parlaklık değişik yollardan elde edilir. Uzun kesikli elyaf kullanımıyla oldukça düzgün kumaş yüzeyi oluşturulur, bu da doğal bir parlaklık sağlar. Saten dokuma ve bazı apre maddeleri de parlaklık sağlar.En parlağından başlıyarak lifler parlaklarına göre şöyle sıralanırlar: Rejenere selülozik elyaf,poliamid,polyester,ipek,keten,pamuk,yün.
Polar: Bir poliester kumaş tipi
Polyester: Bir organik asit ile bir organik Alkolün polikondansasyonu sonucu oluşur. Güve, mantar ve küf gibi biyolojik etkenlere, ısıya, ışığa, radyoaktif ve mor ötesi ışınlarına karşı dayanaklılığı yüksektir. Zayıf alkalilere, hemen hemen tüm inorganik asitlere karşı dayanıklıdır. Terinen, dacron, Kodel, vikron, trevira, tergal, terlenka, lavsan, teteron, terital, fortrel, avitron, vestan, diolen gibi türleri vardır. Kullanım alanı çok geniştir, yün keten ve pamukla karıştırılarak da kullanılır.
Reaktif boyarmadde: Tepkiniz boyarmadde.
Renk haslığı: Tekstil ürünlerine uygulanan boyanın üretim ve kullanımları sürecinde çeşitli etkenlere karşı gösterdiği dayanıklık derecesidir.
Renk tonu: Boyarmaddelerin ve boyanmış tekstil ürünlerinin ışık değeri olarak koyuluk ve açıklık derecesi.
Ribana: 1. Tek tür silindir iğnesi ve tek tür kapak iğnesi kullanan yuvarlak örme makinesi. 2. Bir örgü yüzeyi türü. İki raylı (yataklı) ve kancalı dilli ya da esnek uçlu iğneleri olan yuvarlak örgü makinelerinde, iğne raylarındaki tüm iğnelerin çalıştırmasıyla elde edilir.
Serim masası: Kumaşların kesildiği masalar
Şardonlu kumaş: Dokuma yada örme kumaşların ipliklerinin içerisinden, liflerin çekilerek kumaş yüzeyine çıkarılması ve böylece tüylendirilmesi işlemi yapılmış, tüylü kumaş cinsi
Süprem: 1. Yuvarlak örme makinesi türlerinden biri.2. bkz. Sıngıl.
Tekstüre iplik: Tekstüre işlemiyle fiziksel özellikleri değiştirilmiş sentetik iplik.
Tıraşlama: Kumaşlarda düzgün bir yüzey elde etmek için değişik yükseklikteki havları kesme işlemi.bkz.Makaslama.
Transfer baskı (İng. transfer printing) : Bir baskı tekniği. Dayandığı esas, önce kumaş boyutlarında bir kağıta basılan desenin sonra ısı ve basınç etkisiyle kumaş üzerine aktarılmasıdır.
Tüy: Bazı dokumaların yüzeyindeki uzuntı, hav.
Tüylendirme: bkz.Şardonlama.
Tüylü: Yüzeyiuzantılı, havlı dokumalar için genel bir tanım.
Tüylü kumaşlar: Kadife, havlu, halı gibi özel hav tabakasıyla kaplı yüzeyi olan dokumalar.
Viskon: Kesikli (stapel) rejenereselüloz elyaf.
Yaka: 1. Giysilerde boyunu çevreleyen bölüm. 2. Giyeceklerin boyun bölümünde eklenen ve türlü biçimlerde olan parçası.
Yıkama haslığı: Yıkama haslığı boyarmaddenin yinelenenbelirli sayıdaki işlemine dayanıklık derecesidir.
Yiv: Kumaşın katlanan yerlerinde oluşan çizgi.